Blog

KULÜPLER DEĞİL SİYASET SUÇLU

25.09.2014 14:58
 
 

 

KULÜPLER DEĞİL SİYASET SUÇLU...
 
 
Spor kulüplerini adı üzerinde "sportif" konularla iştigal eder; zaten hepsinin tüzüğünde bu konu açıkca yer alır. Siyasi konular bu yapıları ilgilendirmez.
 
Ancak futbolun ve kulüplerin gelişimiyle giderek artan ve milyonlar mertebesine gelen taraftar sayıları ve milyonlarca dolarlık ekonomileri kulüpleri siyasetin "hedefi" haline getirdi.
 
Burada soru basit; kulüpler mi siyasete bulaşıyor yoksa siyaset mi kulüplere bulaşıyor?
 
Süleyman Seba sezonunda "örnek insan" olarak gördüğümüz ağabeyimizin başkanlık yaptığı dönemleri hatırlayalım.
 
İlk önce bir "cunta" dönemi, sonra çok güçlü ve son derece demokratik Özal dönemimin 1 numaralı, en başarılı, tartışmasız ŞAMPİYON kulübünün Başkanını, kim, ne sıklıkla, hangi liderle içli dışlı görmüş?
 
Bu başkanlara, liderlere, siyasetlere Süleyman Seba ne zaman yorum yapmış? Ne zaman övmüş veya yermiş?
 
Herhalde hiçbir siyasi irade cunta kadar MUTLAK, tam tersine Özal kadar popüler ve halk sevgisine mazhar olmamıştır; Seba için fark etmedi, eyvallahı hiç olmadı.
 
İşin vıcık vıcık hale gelmesi GS'nin UEFA kupası dönemiyle başladı. Başbakanlar kulüp başkanı, Bakanlar yönetici haline dönüştü.
 
Artık bu bile kesmiyor; siyaset, kulüpleri ve futbolu fiilen ve somut olarak ele geçirmek istiyor.
 
Kulüp seçimlerinde müdahil oluyorlar, sponsorluklar ulufe olarak dağıtılıyor, eskiden devletin basma kumaş fabrikaları vardı şimdi süperlig takımları var.
 
Taraftarlar ya bizim oyunumuzu oynarsınız ya maça gelemezsiniz şeklinde bilinçli olarak statlardan uzaklaştırılıyor.
 
Şehirlerin siyasi tercihlerine göre kulüpleri ödüllendirilip , cezalandırılıyor.
 
Göksel Gümüşdağ diye bir insan resmen ligin "siyasi" temsilcisi konumunda.
 
Eeee hani spora, futbola siyaset karıştırmayacaktık?
 
Biz karıştırmıyoruz ama siyaset komple karışıyor.
 
Peki spora, futbola siyasetin karışmamasını isteyen sporseverler olarak ne yapmalıyız?
 
Hadi sporu geçtim ,nasıl kendi kulübümüzü koruyabiliriz?
 
Nasıl sadece "spora" odaklanabiliriz?
 
Kavgayı siyeset çıkarıyor, yumurukları siyaset atıyor sonra kulüp üyeleri ve camiaları siyasete karışmayın deniyor.
 
Yani özetle karışmayın ki biz de rahat rahat yiyelim 100 yıllık çınarları neticesi doğuyor.
 
Siz gayet güzel yersiniz de biz de kolay yedirmeyiz.
 
Bu oyun Türkiye gençliğinin ve futbolseverlerinindir, siyasete yedirmeyiz kardeşim.
 
RÜZGAR SAĞNAK
 
 
 
 
 
 
 

 

EKMEĞİMİZİ SOSA-BA' NALIM...

01.09.2014 14:26
 
 

 

 
 
Futbol yönetimi dinamik bir süreçtir, maçlar oynandıkça, oyuncuların form durumuna göre, gelişimine göre, ihtiyaçlar değişebilir.
 
Öncelikle yıllardır şikayet ettiğimiz bir transfer yanlışı vardı; kardeşim gidip 4-5 tane ıvır kıvır adam alacağına 2 tane direk oyuncu al, hem daha ucuz hem daha verimli.
 
Yıllar sonra nihayet bu tip bir yaklaşım uygulandı; asıl mühim olan hep böyle devam etmesidir.
 
Beşiktaş her sezon 8-9 adamın gelip gittiği bir yapıdan kurtulup, iskeletini her sezon daha iyileriyle, az ve öz bir şekilde yenilemelidir. 
 
SAĞ BEK SORUNSALI
 
Mevcut takımı izlediğimizde herkes bir sağ bek sorunundan bahsediyor, oysa sağ bek sorunu yok, bilakis sol bek sorunu var.
 
Sağ bek alırsak mevkisinde mükemmel oynayan İsmail Köybaşı'yı sola yollayıp -Holebes dururken neden satın alındığına anlam veremediğim- Motta'yı rotasyona ayırmak çizgiyi yükseltecektir.
 
NECİP İLE AVRUPA ŞAMPİYONU OLAMAZSIN
 
Necip kardeşimizin ne kadar dürüst, çalışkan bir sporcu olduğu tartışılmaz. Allahı var güçlü kuvvetli, gayretli ve iyi niyetli bir kardeşimiz.
 
Necip şans bulduğu 100 küsur maç sonrasında bile pozisyon bilgisi, oyuncu sezgisi, oyun tecrübesi konularında arpa boyu yol kat edemedi.
 
Zaten "topçu" yeteneği hiç olmamıştı, çalışarak olacak bir özellik değildir ama en azından şut çekmek, orta kesmek, frikik atmak gibi "çalışarak" geliştirilebilecek konularda bile arpa boyu yol kat edemedi.
 
Güçlü fiziği ve yürekli oyun yapısıyla hadi diyelim ihtiyaç duyulduğunda sağ bek veya stoper gibi mevkileri bir maç iki maç götürebilir.
 
Şayet Beşiktaş bu sezon ben Avrupa Ligi ŞAMPİYONU olacağım diyorsa -ki olabilir- mutlaka Atiba-Veli rotasyonuna ilave bir çift yönlü oyuncu daha sokmalıdır.
 
Sakatlık ve ceza sebebiyle rotasyona Necip'in çıkacağı üst düzey Avrupa Ligi final maçlarıda şansının fazla olması mümkün değil.
 
Bu tip bir oyuncu biliyorum Biliç'in kafasında yok, Necip'i beğeniyor ve eksiklik olduğunu düşünmüyor.
 
Ocak ayı geldiğinde hepiniz ağlaşırsınız, tespitime itibar ediniz ve en azından Ocak ayı için Atibavari bir oyuncu bulunuz.
 
RÜZGAR SAĞNAK
 
 
 
 

 

BİLİÇ SINIRLARI ZORLUYOR

19.06.2014 13:07

Profesyonel üst düzel bir futbol kulübünün transferlerini yapma şekli değişken olabilir, belirli bir kural yoktur.

Bazı teknik direktörler baştan tüm alınacak adamları ben alırım, tüm satılacak adamları ben satarım diye şart koşar.

Sezon sonunda hesabı onlar verirler, başarı varsa,kar varsa, düzen aynen bu şekilde devam eder.

Ferguson, Lucescu, Mourinho gibi adamlar bu şekilde çalışırlar.

Bazı kulüpler ise teknik direktörden sadece fikir alırlar, yapacakları transferlerde bunun ötesinde hiçbir söz hakkı vermezler.

Barcelona, Fenerbahçe gibi kulüpler bu şekilde çalışırlar.

Özetle bu işin belirli bir şekli yoktur, ikili anlaşmalara ve o kulübün prensibine göre değişebilir.

Transfer akçeli bir konudur ve elbette bu işten resmi veya gayri resmi kazanılan paralar, arada ihya olan insanlar olur, her iş gibi.

Şayet kulüp içerisinde yetki ve sorumlulukların sınırları baştan çok net olarak çizilmezse, işin içinde "para" olduğu için elbette sıkıntı çıkar.

Ancak transfer kararlarını hoca da verse kulüp de verse kimsenin formayı hak etmeyen adamı oynatmaya veya hakkeden adamı oynatmamaya hakkı olamaz.

Transfer ne şekilde yapılırsa yapılsın sportif hakkaniyet bu işin kırmızı çizgisidir.

Biliç'in bu konuda seceresi pek hoş değil; ilk önce Eneramo'yu tüm itirazlara rağmen dayatması, bu skandal sonrası yine tüm itirazlara rağmen Dany'i dayatması.

Kendi almadığı için Pedro Franco'yu yarım devre oynatmaması ve (üzerine stoper almasına rağmen) ancak işin sonunda mecbur kalıp oynatması.

Jermaine Jones'a Ümraniye'ye geldiği gün, seni ben istemedim, ihtiyacım yok, oynatmayacağım demesi.

Baştan istemediği Toraman'ı -ihtiyaç olan maçlarda bile- oynatmaması.

Hocanın kararlarına saygı duymak ile formayı hak edenin oynatılmaması ayrı konulardır ve kabul edilemez.

Önceden bu şekilde bir anlaşması yoksa, Biliç gibi kariyerinde hiçbir başarısı olmayan, işi bildiğini ispat etmemiş biri, ya benim dediğim oyuncuları benim dediğim satıcılardan alırsınız ya ben sizin alacağınız adamı oynatmam gibi bir dayatma yapamaz.

Alternatifler arasından ortak düşüncede sportif olarak en iyisi, maddi olarak şartları en uygun olan kimse o tercih edilir ve formayı kim hak ediyorsa o giyer.

Ahmet Nur Çebi'nin acil olarak kalın çizgiler ile Biliç'in sınırlarını çizmesi gerekiyor, Biliç sınırları zorluyor...

RÜZGAR SAĞNAK

 

PEKTEMEK AÇMAZI..

12.06.2014 17:19

Mustafa Pektemek çok iyi bir çocuk, iyi ve dürüst bir sporcu, takım oyuncusu, fedakar, hakikaten çok yetenekli.

Fiziksel olarak ideal, vücudunun motorik özellikleri mükemmel, bilekleri iyi, oyun görüşü yeterli, hızlı, sıçrama yeteneği harika.

Refleksleri şahane, patlamalı reaksiyonu süper.

Un, şeker, su herşey var, fakat tek noktada sıkıntı yaşıyoruz : PEKTEMEK GOL DEMEK DEĞİL!!!

195 maç yapmış çocuk ve toplamının gol ortalaması 0.23 ve en iyi sezonunun istatistiği ise 0.34.

Gol ortalaması 0.4-0.5 arası olan Bobo ve Almeida'nın bile beğenilmediği bir ortamda çok kısır.

195 maç yeterli bir veri tabanı ve kabaca 5 maçta 1 gol atmış.

Mustafa, scout işi yapanlar için en kötü oyuncu tipini temsil ediyor, sahada somut gözüken her şeyi çok iyi olup neticeyi veremeyen tip.

Peki neden?

Bilimsel olmasa bile benin bu tip durumlar için geliştirebildiğim yegane izahat şudur : ÖZGÜVEN ve SEZGİ.

Bu iki somut göstergesi olmayan duygusal yetenek, özellikle SANTRAFOR ve STOPER pozisyonlarının en mühim melekesidir.

Büyük santraforlarda şunu gözlemişimdir, top ceza sahasında döner dolaşır ve hep bu adamların önüne düşer, var mı izahı? Yok..

SEZGİ meselesi işte budur...

Bunlarda bir şekilde önlerine düşen topu her şekilde kalenin içine tıkarlar, işleri budur, oyunun gerisine pek karışmazlar.

Büyük olmayan ama çok iyi santraforlar ise gol bölgesinin belirli bölgelerinden belirli şekillerde topu kaleye iyi tıkarlar, her bölgeden her şekilde değil.

Oralarda takılıp, takımı oraya doğru, onun istediği yerlerde topu getirecek şekilde oynamaya zorlatırlar.

İşlerini yapıp, yine oyunun gerisine pek karışmazlar.

ÖZGÜVEN meselesi işte budur...

Şimdi bu Pektemek kardeşimizde ne bu SEZGİ ne bu ÖZGÜVEN var.

Takıma yardım etmek için, atlıyor, zıplıyor, alıyor, veriyor, dalıyor, her kafaya çıkıyor, doğal olarak seyirci olarak takdir ediyiyorsun ama.

Birincisi işte bu oyun şekli onun SÜREKLİ sakatlanmasına sebebiyet veriyor, her maçta kafayı gözü patlatması tesadüf değil.

Santrafor özgüvenli olup, kendi tabelasını kovalamak ve daha önemlisi YAPMAK zorundadır, kriter budur neticede.

Sezgi meselesi gelişir mi?

Bana sanki ya vardır ya yoktur bir özellik gibi geliyor, yorum yapmak zor.

Ama tüm bu yazdıklarıma rağmen Cenk Tosun'un onu kesebileceğini düşünmüyorum, yerli ile oynayacaksak yine o oynar.

Bu nedenle -kontratı bu sezon bitiyor- Beşiktaş Kulübünün bu yaz ya Pektemek'i satması ya kontratını uzatması gerekiyor.

Yoksa bedavaya yürüyüp giden yatırımlar listesine bir isim daha eklenecek.

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

İŞİ BİLMEMENİN IZDIRABI...

09.06.2014 13:41

10 senedir süren ve 3 değişik maketle koskoca bir muamma halini almış stat meselemiz vardı.

Fikret Orman geldi ve şak diye yeni bir mimari öneri ortaya koydu, adeta ilk görüşte aşk yaşandı, kimse itiraz etmedi.

Tıkır tıkır izinleri aldı, takır tukur statı yıktı, harıl harıl inşa ediyor.

Koltuk şöyle olacak, çatı böyle olacak, kaplaması küfe taşı, içi akıllı, lüküs locası, lokantası şöyle, malzemesi böyle.

Al inşaata kamera koydum, istediğin an izle, ihaleler açık, istersen katıl, fiyatı şu, ödenen bu.

Finansmanı şöyle, sponsoru böyle.

Var mı itirazı olan?

Yok...

Var mı koltuk şöyle olsun, çatı böyle olsun diyen? İhalelerde şaibe olduğunu iddia eden?

Yok..

Nasıl yaptı bunları? Nasıl becerdi?

Valla ben bu işlerden zerre kadar anlamam, yorum yapamam ama gördüklerim, şimdiye kadar yapılanlar beni tatmin ediyor ve mutluyum işte.

Dolayısiyle bu konuda yönetime hem güveniyorum hem destekliyorum.

İşi bilince herşey kolay.

x x x x x

 

İşi bilince herşey çok kolaydır, iş bilenin kılıç kuşananındır der atalarımız.

Başkan mühendis, ayrıca profesyonel işi bu olunca, yanında demir-çelik kralı Ahmet Nur Çebi olunca, konu demir ve betonla ilgili olunca,işi bilince herşey çok kolay.

Ancak bizler Beşiktaş İnşaat AŞ taraftarları değil, Beşiktaş Futbol AŞ taraftarlarıyız.

Bizim hobimiz bina inşaatı değil takım inşaatı. İnşa edilen takımın temeli, omurgası ve çatısı. O takım unsurlarının malzemesi ve fiyatı.

Tamam anlarım, sizlerin işi bu değil ve bilmiyorsunuz. Olabilir, para verip bir klavuz satın alabilirsiniz.

İlk aldığınız klavuz Samet Aybaba, ne diyeyim bilemedim ama şu uyar herhalde : C'mon give me a break!

İkinci klavuz Önder Özen.

Son derece yakışıklı, iletişimi kuvvetli, namuslu, dürüst, çalışkan bir kardeşimiz. İnsan olarak elbette seviyoruz kendisini.

Ama daha önce bu pozisyonla alakalı bir tecrübesi, bir başarısı, ispatlı bir özgeçmişi var mı ? Yok..

Özen, işin başına Biliç kardeşimizi getirdi.

Şüphesiz o da yakışıklı, kültürlü, duruşu olan, beğendiğimiz bir insan, eminim denk gelsek çok iyi arkadaş oluruz.

Ama var mı bir şampiyonluğu, başarısı, ispatlı bir özgeçmişi? Yok...

Yahu bari Hajduk Split'de bir şampiyonluğu veya kupası olaydı, çalışmış ama o bile yok.

Milli takım desen aldığı maçı Türkiye'ye verdiğini hatırlıyorum, o takımın oyuncularına bakıyorum ve daha fazlasını görüyorum.

Rusya macerasını konuşmayalım, geçen sezonu ve transferlerini gördük zaten.

62 puan ,üçüncülük ve sıfır derbi galibiyeti...

Şimdi soru basit; koskoca dünya kulübü olan şanlı Beşiktaşımız bir eğitim ve kişisel geliştirme merkezi midir?

Var mı bu ekipte şampiyon olmuş, şampiyon olmayı bilen, işi bilen, tecrübeli biri? Yok...

İşi bilince herşey nasıl çok kolay oluyorsa (stat gibi), bilmeyince ızdıraba dönüyor işte (takım gibi).

Başlıyor herkes eleştirmeye, akıl vermeye, yol göstermeye, niye? Çünkü şu ana kadar gördüklerinden tatmin olmamış, itimat edemiyor.

Yönetim işi bilmemenin ızdırabını çekiyor, camia hergün bu ızdırabı yaşıyor.

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

 

TAKIM ÇOK İYİ

05.06.2014 16:39

Hiçbir kupa kazanamadan üçüncü sezonumuzu tamamladık.

3 Temmuz süreci ve bununla bağlantılı adli olarak yönetimin dağılması ve üzerine oluşan mali kaos bunun baş nedeni olarak gösterilebilir.

Oysa bu tarihten önceki 10 senelik dönemde 2 Şampiyonluk, 4 Türkiye Kupası, 1 Süper Kupa, 4 Şampiyonlar Ligi katılımı, 2 Avrupa Ligi çeyrek finali yaşadığımız süreç bile bizleri tatmin etmez daha iyisini arzulardık.

Beşiktaş'ın para problemi kroniktir, Beşiktaş'ın hiçbir zaman rakiplerinden daha fazla parası tarihinde olmamıştır.

MAF dönemi dediğimiz keyiften değil parasızlıktan ortaya çıkmış bir stratejinin adıdır.

2003 ve 2009 şampiyonluklarına bir büyüteç tutalım; bir tanesi Türk futbol tarihinin puan rekorunu (17 takımlı ligde) ikincisi son 10 yılda başarılan tek çifte şampiyonluk sezonlarına işaret eder, vasat şampiyonluklar değildir.

2003 yılının oynayan oyuncuları analiz edelim; Pancu kim? Yasin Sülün, kimsenin tanımadığı Guinti, 40 yıllık Dobrowski, Tolga Doğantez.

Tümer desen Samsun'da 27 yaşını görmüş bir oyuncu, Tamer Tuna, Bayram Bektaş, uzatmaya gerek yok anladınız mevzuyu.

2009 yılına gel, Sivok; Holosko, Tello, Serdar Özkan, kimsenin takdir etmediği Cisse filan.

Bu günün Beşiktaş takımına baktığım zaman şampiyon olmak adına temel bir kalite eksikliği görmüyorum.

Ha evet; yatırılan tüm paralar Frei-Ömer-Sezer gibi toplasan 90 dakika oynamamış adamlara yapılmayaydıda, 3 tane daha Atiba olsaydı.

Sıfır liraya Atiba, 500 bine Oğuzhan, 800 bine Olcay; demek mümkün.

Bedelsiz Hilbert yollayıp, parayla Serdar almak filan.

Ama yinede asıl sorun bu değil.

Beşiktaş Kulübünün tarihsel olarak başarısının iki temel direği vardır ; birincisi futbolu en iyi bilen camia olmak, ikincisi en güçlü taraftara sahip olmak.

Beşiktaş camiasının; yönetimdeki kaptanı ve sahadaki klavuzu iyi olduğu zaman taşarak akan coşarak yıkan bir enerjisi vardır.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin futbol ve basketbol seyirci rekorları, namağlup dönemler, kupalar ve şampiyonlukların temel nedeni budur.

Kaptan ve Klavuzun iyi olmadığı dönemlerde ise sular sıkışır, karışır ve ortalığı sel basar, kaos olur.

Beşiktaş Kulübünün asla para problemi olmaz, biz bir şekilde en iyisini en ucuza denkleriz.

Beşiktaş Kulübünün asla destek problemi olmaz, Bulgaristan'a Olimpiyat Stadı koy doldururuz.

Mesele asla yıldız , mıldız olmaz, olamaz, tarihte olmadı, koyar Mutlu Topçu'yu, Gökhan Güleç'i yine şampiyon oluruz.

Sorun takım değil, kadro kalitesi değil, para değil, stat değil, borç değil.

Sorun futbolu en iyi bilen camia olma özelliğimizi "yönetim katında" kaybetmiş olmamızdır.

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

TIWİTIR MIWİTIR ....

03.06.2014 12:30

Bence özel bir durum yok; klasik LAZ MÜTEAHİT zihniyetinin temsilcisi söylemler manzumesi duyuyoruz.

Herşeyi karıştır, elma ile armutu topla, inşaatı anlat, sanal düşman yarat, salla ve gider yap.

Irsi ve mesleki yönetim modeli ve tavrı bu, yapacak birşey yok.

Mesela söylemleri duyan şöyle sanır; camia YILDIZ istiyor ama dirayetli Başkan kulüp menfaatleri için direniyor.

Hayır efendim; tam tersi, bilakis camia sürekli BEDAVA olan en makul oyuncuları istiyor , onlar PARA VERİP çöpler alıyorlar.

Asıl mesele bu...

Bedavaya RAT yerine PARA ile SÜZEN.

Bedavaya Balcı yerine PARA ile Kurtuluş.

Bedava Bekmezci yerine PARA ile Sezer.

Para verilip alınan tüm futbolcuların toplasan 90 dakika oynamamış olması, mesele bu.

Bedava Almeida yerine bakalım ne gelecek?

x x x x x

ikinci kategori ise 5 lira yerine 10 liraya alınan adamlar listesi, çok uzun yazamam.

En büyük sıkıntı para ama 10 milyona Fernandes'i satamamak, 4 hafta kala kurşunlanma ile 20 milyonluk CL yapamamak.

30 milyon EURO tam 90 milyon TL yapar ey tıwittır mıwitterdan örgütlediğim gençler.

Bunu soruyorsun, stat inşaatı gösteriyor.

Eee işte bende onu diyorum, o parayla o stat biterdi.

Bugün eline geçmiş imkanları kullanamıyorsan, gelecekte eline geçecek imkanların hayali nasıl kurulur?

Olanı yap hele, sonra geleceği hayal edersin.

x x x x x

Başkan'ın anlayamadığı nokta şu; Sevgili Başkanım, biz senin iyiliğini istiyor ve stat inşaatını takdirle karşılıyoruz.

Senin iyiliğin, bizim iyiliğimiz, aynı topu kovalıyoruz neticede ama senin bu futbol ekibiyle OLURUN YOK.

Topu çizgiyi geçirtemediğin müddetçe bu biznısta Elhamra Sarayını yapsan bile antipatik olursun.

x x x x x

Gelelim tıwittırda gençleri örgütleme meselesine, valla zerre kadar üzerime alınmıyorum, bugün "twtrlnd" sitesinden baktım.

Takip edenlerin %58'inin yaşı 25-60 arası ve hepsi iş, güç sahibi, üniversite mezunu, en azından öğrencisi ve yaklaşık 300 tanesi kongre üyesi.

Çıktığı günden beri kombine, yapıldığı günden beri LOCA almışız, 25 yıllık üyeleriz, aidatlarımızı yatırmışız, sponsor olmuşuz.

Yol parasına onlarca şampiyonluğun yöneticiliğini ve sporculuğunu yapmışız.

Yüzlerce makale, onbinlerce mıwitır yapmışız.

Ne yapsaydık?

Anadolu Beşiktaşlılar derneği kurup 300 oy için koltuk istemek mi daha makbul yoksa Papermoon'dan ergen gazetelerine demeç mi?

Kim ne peşindeyse açıkla ve öyle bu kulübün neferlerini töhmet altında bırakacak ortaya karışık karnından konuşmalar yapma lütfen.

Neticede bu yazıyı okuyan yaklaşık 5000 kişi, yazılanların sadece olumlu ELEŞTİRİ olduğunu biliyor.

Siyasi muhalefet olsa zaten okumaz.

Ama bu söylem ve eylem tarzı devam ederse zaten kendi bildiğin gibi yaparsın ve zaten yolun sonu belli.

Aman yanlış olmasın : İYİ insanlar biziz, lütfen KÖTÜLER ve RAKİPLERLE uğraşınız.

Ve önce ekibinize çeki düzen veriniz.

Zira "futbol yönetimi" ekibiniz çok ama çok kötü...

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

ÇOCUK DA YAPARIM KARİYER DE...

02.06.2014 15:14

Bu akşam saat 18.00 'de Başkanımız NTV kanalında canlı yayında Ercan Taner'in konuğu olacakmış.

Konseyimizin "daimi onursal başkanı" sıfatını taşıyan Sevgili Ercan Abi'ye dün akşam "YETMEZ AMA HAYIR" yazı dizisini yolladım.

Elmaları ve armutları karıştırmadan ve sportif işlere statı katmadan , KRONOLOJİK olarak Beşiktaş'ın sezon değerlendirmesini ve HAKİKİ tespitleri yapmamızın çok mühim olduğunu anlattım.

Doğru tespit yapamazsak doğru çözümler çıkmayacak, gidişattan çok NET anlaşılıyor...

x x x x x x

Bugün Avrupa Kupalarına katılım için 70 milyon TL'lik bir kaynak gerekliliği gazetelere yansıdı, yaklaşık 2 haftadır biliyor ama yazmıyordum.

Stat çatısı ise yine yaklaşık 60 milyon TL'lik bir NAKİT yatırım gerektiriyor, ikisini toplarsak 130 milyon TL'lik ACİL bir kaynak ihtiyacı var.

Hal böyle iken hepimizin bildiği üzere yönetim katında parası, itibarı ve kredisi olan yegane insan Ahmet Nur Çebi, gerisi konu mankeni.

Konu mankenleri son 6 aydır yine yaklaşık 20 milyon Euro tutacak; 60 milyon TL'ye tekabül edecek bir ERGEN MIKNATISI arıyor.

Reklam elbette BEDAVA, koy masaya 1 milyon imza parası desen hepsi ortalıktan toz olacak, zaten daha önce bu yaşandı.

x x x x x x

Hakikat bu iken, bedava oyuncu havuzundan binbir zahmetle eşelenip bulunan HİÇBİR adam beğenilmiyor.

Israrla para verilip daha kötüsü aranıyor, yeter ki Anadolu Kartalı olsun; ne hikmetse tek onlara para var.

Rat kötü ama Süzen iyi; Toivonnen kötü ama Eneramo iyi; Bekmezci kötü ama Sezer iyi.

Bize PİLOT lazım diyoruz onlar PİLOT TAKIM alıyor; anlaşılan pilot da çok iyi.

Pilot çok iyi, yönetim çok iyi; sadece şansızlıklar, sakatlıklar ve son 20 metrede yaratıcılık eksikliği var.

Kendi analizleri bu.

x x x x x x

Kitle yönetiminde YALAN, bu topraklarda sık sık kullanılan bir metoddur.

Belki bu konu anlaşılabilir ancak söylediğin YALANA bizzat söyleyenler inanmaya başlarsa asıl sıkıntı orda başlar.

Ağustos ayında stat bitecek demek güzel bir motivasyon hedefi olabilir ama yeni stata müthiş takım yapacağız dersen şiraze kayar.

Neticede ne statın ne paran var, bu değişmeyecek bir gerçek.

Ayrıca ZATEN Beşiktaş'ın müthiş bir takımı var; doğru yönetim, iyi bir Pilot ve belki bir kaç akıllı takviye ile her hedefe ulaşabilir.

Ulaşabilir ama takviyelerin elbette iyiye doğru olması gerekir, iyi gidip daha kötüsü gelirse değil.

Bana Süzen'den- Necip'ten-Frei'dan-Mami'den-Sezer'den,Şişmanoğlu'ndan DAHA İYİLERİ LAZIM.

Bu adamların yerine adam alacaksan almalısın, kriter ise çok basit : BUNLARDAN DAHA İYİ OLMASI.

Evrensel kriter değil özetle.

Yoksa Olcan-Veli-Almeida-Jones-Sivok-Ozzie-Atiba-Tolga hatta Töre-İsmail ve Serdar'dan memnuniyetsiz değilim.

x x x x x x x

Vergileri öde, çatıyı tak, oynayanları yolla, oynamayanları tut, oynayanların yerine üzerine PARA VERİP yenisini al.

Oynamayanlara maaş ödemeye devam et.

Git üzerine bir Ergen Mıknatısı da çek.

Eeee nasıl olacak bu iş?

Bu artık YALAN kategorisinden bile çıkan bir gidişattır.

Matematiksel imkansızlık üzerine günü kurtaran bu söylem ve icraatlar kulübümüzü felakete sürüklemekle kalmayıp, önümüzdeki sezonun moral motivasyonunu daha başlamadan bitiren REZİL bir siyasettir.

Bu söylemler gül gibi MEVCUT takımımızı MUNDAR etmektedir.

Malesef sürdürülebilir bir durum kalmamıştır

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

ÇATIYI KOYUN VE ŞEREFLE GİDİN..

29.05.2014 16:02

Sezon boyunca ve sonunda yorumlarımızı yazdık, tespit, eleştiri ve şikayetlerimizi sıraladık.

Yönetim sırayla çıkıp cevap verdi, önce Biliç, sonra Önder Özen, akabinde Başkan, son olarak ise ikinci Başkan Ahmet Nur Çebi.

Önce Biliç diyor ki, herşey mükemmel sadece öndeki 20 metrede yaratıcılık sıkıntımız var; tek tek cevap vererek gideyim.

Canım yoldaşım; öndeki 20 metre dediğin yerde solda Türkiye'nin kayıtsız şartsız en iyi adamı Olcay; sağda 7.5 milyon verip alamayacağın Töre; önde artık teklifini kabul etmeyen Portekiz milli takımının santraforu, arkasında 10 milyona satmadığın Fernandes ile yine Türkiye'nin belki de tek ispatlı yeteneği Oğuzhan oynuyordu.

Sana istersen ön tarafı Messi-Ronaldo-Arda-Mesut Özil yapalım, ne dersin? Olur mu? Sıkıntın biter mi?

Sıra geldi Önder Özen'e;

Frei çizgide oynamayı öğrenememiş; Atiba ve Cenk olayında indra gandi şaibesi var diye kendin karnından konuşuyorsun.

Peki Frei çizgide oynamayı öğrenemedi de ortada mı süper oynuyormuş, sen nereye aldınki bu adamı?

İndra Gandi'yi sen yapmıyor olabilirsin ama yapan varsa sen nasıl orda tutuyorsun veya duruyorsun?

Sıra geldi Başkan'a;

Keşke Biliç ile Önder'i dinlemeyip Fernandes'i satsaymış.

Ahmet Nur Çebi; keşke Fener deklarasyonunu onu dinleyip yayınlamasalarmış.

Toraman'ı Kavalcı söz verdi diye uzatmışlar.

Sezer'i Başkan almış.

R 10 fiyaskosunu Ahmet Nur Çebi çıkarmış.

Cenk'i Deniz Atalay, Atiba'yı Biliç dayatmış.

Yaww kardeşim bütün bunlardan BANA NE??

Kim yapmışsa yapmış BANA NE?????

Ben hayatımda böyle şey görmedim, herkes bireysel olarak benim 1 hatam var gerisi bunların hatası diyor.

Ve hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorlar.

Hepsi birbirinden şikayetçi ve suçu birbirine atıyor, BU NASIL BİR YÖNETİM TAKIMI?

Bakın beyler bayanlar bu ekip, bu zihniyet, bu kültür ile transfer filan geçin, Beşiktaş'tan bişey olmaz.

x x x x x x

Gelelim camia olarak ne yapacağımıza.

Sosyal medyada sürekli benim yazdığım şeylere sallayıp, 2 gün sonra benim yazdıklarımın aynısını yazan tipler var.

Yönetimde sürekli yazdıklarımı lanetleyip, 2 gün sonra evet ama ben değil o yaptı diye işaret eden tipler var.

Önce kime itibar edeceğinize karar verin, sonra bu transfer işlerini kafanızdan atın.

İlk öncelik bu YÖNETİM EKİBİNİN acil olarak değişmesidir, sürdürülebilir bir durum kalmadı.

Çatı 20 milyon Euro tutuyormuş, doğrudur, yakışır ayrıca.

Bu endüstriyel bir çatı; %30 peşin isterler %50 yüklemede %20 ise bitince alırlar.

Aman sakın bu parayı Demba Ba filan gibi günü kurtaracak "Ergen Mıknatısına" harcamalarına izin vermeyin

Çatıyı alıp koysunlar ve ucuz, beleş 2-3 adam denkleyip yola devam etsinler.

Artık inceldiği yerden kopsun , en azından bu kahra katlandığımız asıl mesele olan STAT bari TAM bitsin.

Daha vakit var, şayet başarı yolunda samimi iseler, Ukrayna'da savaş artık resmen patladı.

Bu ekibi kurtarabilecek dünya üzerinde nefes alan TEK CANLI kim belli.

Herkes geçsin topçuyu mopçuyu, bize önce AKIL sonra STAT gerek.

Para harcanacaksa bu ikiliye harcanır : ÇATI ve LUCE

Bu ekibe ver 100 milyon para; olacağın yine EN FAZLA üçüncülüktür.

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

TAHAMMÜLÜM KALMADI !

27.05.2014 15:15

Yüreğimiz yanıyor, yardımcı olmak istiyoruz ama nafile.

Adamlara soruyorsun; sizin sorununuz ne? Para mı?

O zaman çözüm var, birincisi erken yola çıkacaksın, en az yarım devre önceden planlayacaksın bu işleri.

Söyle bana kaç para maaş verebiliyorsun? Ne kadar bonservis bütçen var?

Adam diyor ki ben 2 milyon maaş verebilirim, bonservis vermesem iyi olur.

Tamam , gayet yeterli.

Bak canım kardeşim, sözleşmesi biten Hunt var, Toivonnen var bu paraya, haaa bir de Gomis var, Diego var ama onlar 3-4 istiyor 3-4 imza parası da var.

Gerisi zaten belli 5-10 arası bonservis ve yine en az 3 milyon maaş verirsin.

Diyor ki, ben Hunt ile Toivonnen'i beğenmiyorum.

Öyle mi?

O zaman ben de Demba Ba ve Diego'yu beğenmiyorum.

Ben Ronaldo ile Messi'yi beğeniyorum, bunları alsak daha doğru olur.

Beğenmiyor musun?

O zaman vereceksin 3-4 milyon imza parası ve 3-4 milyon yıllık maaşı, alacaksın Diego'yu, alacaksın Gomis'i.

Daha rakiplerin bu adamların adını bilmiyorken biz bunları konuştuk.

Pişirdik, hazırladık ve bedavaya ezeli rakiplere sunduk.

Uçak,ağırlama, kontrat masraflarını bile Beşiktaş yaptı, imzayı rakipler attı.

Akıl bizden, cefa bizden, sefa rakiplerden, aşağılanan koskoca bir camia.

Artık tahammülüm kalmadı.

Paran mı yok? Sorun değil.

Al Hunt'u , al Toivonnen'i razıyım.

Paran mı yok? Sorun değil.

En az 10 tane 2 milyon maaşa uçarak gelecek MÜKEMMEL adam zaten var, hepsi raporlanmış kulüpte duruyor.

Ama hem paran yok, hem adam beğenmezsin, hem ergenlere yıldız balı çalacaksın, hem adamın dibi olacaksın, hem üçüncülükten mutlu olacaksın.

Yok abi.

Artık tahammülüm kalmadı...

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

 

1 | 2 | 3 | 4 | 5 >>

Etiketler

Etiket listesi boş.