Blog

DİEGO MU SİZİ KURTARACAK?

07.05.2014 15:04

Bir sezonu değerlendirirken 360 derece "futbol yönetimi" neler yapmış bakmak lazım.

Planlamadan başlayalım; yatırım yaptığın HİÇBİR adam oynamıyor.

Ameliyat masasından adam aldın.

Kontratı biten ve kalmasını istediğin oyuncuları ne fırsat varken satabildin , ne uzatabildin.

Gelelim saha içi yönetimine.

Kupada Buca'ya elendin, küme düşen Antalya'ya yenildin.

Önde olduğun derbileri tutamadın, kaybettin.

Mami'yi dayattın, Pedro'yu yatırdın.

Son virajda 90+'da iki tane maç verdin, hatta bir tanesini ameliyat masasından aldığın adama verdin.

Adli durum felaket; 2 yumruklu kavga, 1 bıçaklanma, 1 kurşunlanma.

Sağlık ekibi performansı muamma.

R10 fiyaskosu, at hırsızı tiyatrosu, Fenerbahçe kutlaması.

Toplamda 58 puan, 0 derbi galibiyeti, 0 genç oyuncu inkişafı, 0 transfer isabeti, 0 kupa.

Borç sabit.

1 beton tribün 10 tane siyah-beyaz koltuk.

Geçmiş 2.5 sene.

Diego Ribas gelip herkesi mi kurtaracak?

Helal olsun, ne diyeyim?

RÜZGAR SAĞNAK 

FİFTY / FİFTY

02.05.2014 14:39

Puşkaş Macar milli takımıyla İstanbul'a gelmiş, Türk televizyonu röportaj yapmış ve sormuşlar büyük efsaneye :

- Sizce futbolda şansın oranı nedir?

Tereddüt etmeden cevap vermiş büyük efsane : Fifty / Fifty

Futbolda şans bu derece büyük bir faktördür, zaten heyecanı birazda burdan gelir.

Bilemezsin...

x x x x

6 yaşındaki kızıma sorsam; Beşiktaş camiasını sinirden çıldırtmak için ne yaparsın?

Bana 3 şey sayar;

-Fenerbahçe şampiyon olmadan kutlarım.

- Tüm camiaya "şerefsizler" var diye sallarım.

- İlk maçta 3 yerim.

x x x x

Beşiktaş Kulübü tarihinde sıralamayı 3. bitirip kalan "tek" hoca oldu : ERTUGRUL SAĞLAM

Bunun bir sebebi vardı, boş yere kalmadı.

Birincisi takım 73 puan almıştı ve o sezon 3 takım 73 puanla bitirmişti hatırlarsanız.

GS 79 puanla bitirirken, FB-BJK-SS 73 puanla sıralandılar.

Yani şampiyonun 6 puan gerisinde , ikinci olan takımla aynı puanı almıştı ilk sezonunda Ertuğrul Hoca.

Ayrıca evladımızdı.

Tüm bunlara rağmen döngü acımasızdır, yeni sezonun 5. haftasında geçen sezondan kalan hesabı kesti.

x x x x

60 puanın altında gerçekleşen , liderin 10-12 puan gerisinde kalan bir sezonu kimse satmaya çalışma gafletine kapılmasın.

Komik olur.

Gaflete kapılsa bile birşey fark etmez çünkü döngü affetmez.

Arada geçen yaz ayına yazık olur ve başka bir hocanın kafasına uymayacak transferlere boşuna para harcanır.

Mevcut futbol yönetiminin 2. olsalar bile "olduğu gibi" gelecek sezon devam etmesi artık imkansızdır.

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

 

BÜYÜK KISMET

22.04.2014 14:29

Benim hayat ve yönetim felsefemde HAKİKATİN BİLİNMESİ en olumlu şeydir.

Çünkü hakikati bilirsen, düzeltebilecek imkanın olur, yanlış arayışlarda olmazsın, çözebilecek vaktin kalır.

Gökhan Töre isminde sembolleşen vaka işte böyle büyük bir kısmettir.

Bu olayın hepimizi büyük bir uykudan uyandırıp, sezon sonu hedefimize ulaşmak için gerekli enerjiyi yaratacağını düşünüyorum.

x x x x

Daha dün, ulan zemin mi kötü acaba? Kondüsyoner mi işi bilmiyor? Doktor mu dandik ? Oyuncular mı köfte? gibi arayışlarla , fikirlerle kara kara düşünüyorduk.

Cevap meğer HİÇ BİRİ imiş.

Takım bir araya getirmek öncelikle bir vizyon ve bilgi işidir.

Kim lazım? Kim var? Kim iyi?

Sadece bunlarla sınırlı değil, bu iyi olduğunu düşündüğümüz adama güvenilir mi?

Kendi başına işini yapar mı?

Yoksa destek olup dikkat etmek mi lazım?

Destek olsan bile fayda eder mi? Yoksa iflah olmaz mı?

Başına nöbetçi mi dikmeli?

Yüzlerce mesele, binlerce düşünce SUBJEKTIF açıdan yönetilir.

Kime göre?

BANA GÖRE kardeşim, çünkü şu an işi BEN yapıyorum.

BİZE GÖRE kardeşim, çünkü biz işin başındayız.

Biz 7 gün 24 saat bu adamlarla geçiriyoruz, biz malımızı tanıyoruz.

Güzel...

Sorun yok.

Bu iş zaten böyle olur, futbol yönetimi zaten budur.

Peki ya bu subjektif bakış açısı YANLIŞ ise??

Peki ya sen adamdan, maldan anlamıyorsan?

Peki ya senin futbol bilgin, yönetim tecrüben yoksa.

Peki ya senin değer yargıların kendi hayat çapınla sınırlıysa?

O zaman ne yapacağız?

Pedro bıngıl bıngıl, Dany süper.

Sivok adam değil, Fernandes liderimiz.

Oğuzhan yaramaz çocuk, Töre adamın dibi.

Almeida yaramaz, Cenk süper.

Nasıl olacak böyle?

24 aya dizilmiş 1 kafa burun dağıtmalı kavga, 1 tecavüz davası, 1 bıçaklama, 1 kurşunlama.

Hepsi adamın dibi sadece Oğuzhan haylaz, Sivok yaramaz, Hilbert paragöz.

Hakikati bulduk dostlar.

Futbol yönetiminden sorumlu olan seçilmiş ve profesyonel ekip son derece kötüdür.

Mutlaka yeniden yapılanma şarttır.

RÜZGAR SAĞNAK

 

ÇETE LİDERİ : SARI !

15.04.2014 15:59

Bugün Beşiktaş tarihinden "eğlenceli" bir şeyler yazmak istedim.

Efsane MAF takımı her ne kadar başarılardan başarılara koşsalar bile elbette yönetim açısından sorsan bunlar : ÇETE...

Hepsi birbirinden farklı baş ağrısı, sürekli serserilik peşinde iflah olmaz adamlar.

Kamptan kaçıp işkembeciye gitmek mi dersin,

Evde uyuya kalıp idmana geç kalmak mı dersin,

Yaz tatilinde yiyip yiyip kilo alıp takıma gelmek mi dersin,

Artist kesiminden kız arkadaşlar yapmak mı dersin,

Gece gece hava karardıktan sonra arabaya binip dolaşmak mı dersin,

Her türlü olumsuzluk, serserilik var bunlarda sorsan.

Hiç sakatlanan yok, 2 yıl maç kaybetmek yok ama hepsi haylaz ve iflah olmaz bir çete bunlar. 

Kaptan Rıza Çalımbay, Futbol şubesi sorumlusu Faruk Sağnak.

İşte o noktada rahmetli tüm bu muamma "paralel yapıyı" deşifre eden "top secret" tespitini çocuk kulağıma fısıldıyor.

Çete lideri : SARI !

Bunlara ne söylesen yuvarlak ağız cevap verirler, gider dolanırlar, "SARI" raconu keser, sonra cevap verirler, diye ekler.

Sarı boş durur mu?

Bunca yıl futbol oynadık, transfer görüşmesi bile yapmadık,

Ankara deplasmanına tek bizim takım sabah otobüsle gidip, akşam otobüsle dönüyor, maç yemeğini sanayi köftecisinde yiyoruz diye sürekli muhalefet.

Yok ben işçiyim bu soruları patrona sor şeklinde "anarşist" söylemler.

Gezmiyeceksem niye futbolcu oldum, normal işe giderdim tipinde artistik laflar.

Çıbanın başını küçükken ezeceksin misali sürekli aykırı davranışlar.

Çete lideri değilde ne?

Basbayağı bildiğin "paralel yapı" işte.

Bu sarıda LİDERİ...

x x x x

Allah bütün bu güzel insanlara uzun ömürler versin, aramızdan ayrılanlara rahmet eylesin.

İşte bu oyun nerelerden geldi, nerelere gidiyor konusunda gençlerle bu anıları paylaşmak istedim.

Bizi biz yapan, bu güzel ağabeylerimizi bu vesileyle anmak istedim

 

RÜZGAR SAĞNAK

BAŞARI GÖRECELİDİR !

31.03.2014 15:10

Profesyonel futbolda "maddiyat" konusu göz ardı edilemez, sezon sonunda alınacak netice ile yapılan yatırım orantılı olmalıdır.

Ancak rakibin "yanlış" yatırımlar yaparken sen "doğru" yatırımlar yapabilirsen durumu dengelemen mümkündür.

Kulüp yönetimi öncelikle "doğru" hedefleme ile "beklentileri" yarışabilecek seviyede iyi yönetmelidir, Beşiktaş bu konuda yanlış iş yapmıyor.

Şöyle ki, salt ŞAMPİYONLUK hedefi ile çıkılan bir yolda, oluşabilecek hayal kırıklıkları genelde takımın Beşinci, sekizinci bitirmesine sebep olabilir.

Oysa "en azından" bütçenin karşılığı sıralamayı GARANTİ altına almak ve hatta bunun üzerine çıkmayı HEDEFLEMEK ayıp değildir.

Son derece MANTIKLIDIR.

Hele ki bu sezon.

Bu sezon Fenerbahçe'nin Avrupa cezası nedeniyle çok özeldir, ikinciliğin SOMUT getirisi ŞAMPİYONLUK seviyesindedir.

Zaten herkes bunun farkında olduğundan bir nevi FB' yi hiç bu yarışa sokmadan onları şampiyon yapıp bu beledan kurtulalım fikri yarışa hakim olmuştur.

Beşiktaş teknik ekibi "biz adil yarıştırılmadık" derlerse bu argümanı kabul ederim.

Beşiktaş teknik ekibi biz sahip olduğumuz bütçe seviyesinde bir sıralamada bitirdik derlerse (3), zaten onu Samet Aybaba da yaptı derim.

Ama biz onun çok üzerinde puan aldık derlerse, haklarını teslim etmekle beraber şöyle detaylı bir analiz yaparım.

Galatasaray'ın bütçesi sizden fazla olabilir ancak 3 kulvarda mücadele ediyor, nereden baksan 20 maç fazla oynadılar.

Kötü bir sezon geçirdikleri aşikar, hoca değişikliği üzerine kısmi kadro değişikliği yaşadılar ve bu bile nispeten başarısız oldu.

Buna rağmen CL'de son derece başarılı oldular ve hala Türkiye Kupası yarı finalinde ayaktalar.

Onlara karşı her 2 maçı kaybettik.

Camia olarak yalvardık; ne olur Eneramo'yu almayın, Dany'i almayın, Sezer'i almayın, ben şahsen Frei'ı almayın diye yalvardım.

Hadi diyelim iki tanesi sezon başı kararı idi (Sezer+Frei) ve 15 milyon EURO'luk yatırımın katkısı SIFIR oldu.

Ama Eneramo ve Dany sadece 2 ay önceki kararlardı ve etkisi -6 (eksi altı) puan oldu.

Buna rağmen Galatasaray ile kafa kafaya son haftalara giriyoruz.

Tüm enerjimizi, arzu ve konsantrasyonumuzu bu TARİHİ ikincilik için seferber edeceğiz ve etmeliyiz.

Ancak bu yarışın geldiği noktada ARTIK üçüncülük BAŞARI OLMAYACAKTIR.

Bunun bilinmesi gereklidir.

Çünkü ben Beşiktaş olarak bir rakibimden açık puan farkı yiyorsam (mazereti kabul etmeme rağmen) diğer rakibimin bu halinde bile geçemiyorsam.

Gelecek sezon için nasıl ümit depolayabilirim?

Ne değişecek?

Hele ki, bu saç baş yolduran transfer yanlışlarıyla.

Zaten bütçem daha az, üzerine yatırım kararlarım genelde YANLIŞ.

Hemde tüm uyarılara ve genel kanaate karşı bir tavırla.

O zaman tek alternatif kalır, bu teknik ekip ya İKİNCİ olur ve başarılıdır, ya üçüncü olur ve GİDER.

Yanlış anlaşma olmasın...

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

 

YETERSİZLİK BELGELERİ : ATİBA & FRANCO

25.03.2014 15:19

Bugün takımda MEMNUN olunan 2 önemli isim, aslında sistemin içinde yer alan unsurların en büyük YETERSİZLİK belgeleridir.

ATİBA ve FRANCO'nun hikayeleri aslında İBRETLİK ve derhal önlem alınması gereken sorunlara işaret ediyor.

Bunu şimdiden ve İŞLER İYİ GİDERKEN özellikle yazıyorum.

Diğer Beşiktaşlı kanaat önderleri gibi KÖTÜ günün NEGATİF enerji ortamında değil.

Bakın önce FRANCO 'nun hikayesi ile başlayayım.

Geçen yaz aylarına dönüyorum, hatta bunun bile 1 yıl öncesine, scout ekipleri fıldır fıldır dünyada oyuncu bakıyorlar.

Nerdeyse 1 yıl ve 1 milyon lira harcayıp sonunda aradığımız adam FRANCO'dur diye rapor veriyorlar.

Gönüllü scoutlardan Cihan Tomris'in raporları ve bilimsel analizleri bu seçimi destekliyor.

İsim bana geliyor, bende izliyorum : Tamam, şahane bir adam, hakikaten emsalsiz ama 2 itirazım var.

Birincisi bu çocuk KİMİN yerine oynayacak?

Öyle ya, kadronda Çek milli Sivok, Türk milli Ersan, Kaptan Toraman ve Dünya markası Escude var.

Hepsi DEV isimler, bu hem çocuk, hem kıta değiştirecek.

Yetmez, daha takımda SOLBEK, SAĞBEK ve DEFANSİF ORTA SAHA pozisyonları BOMBOŞ duruyor.

İlk hamle ve parayla YATIRIM yapılacak hamle, zaten 4 alternatifin olan güçlü bölgeye mi yapılır?

İkinci itirazım ise, çok iyi bir oyuncu olduğu kesin olmasına rağmen bana İSPANYOL tipi oyuncu geliyor.

Ama niyet ve olması gereken bu, scout modeli doğru.

Elinizi tutan yok, sesli itiraz etmem ama bunları bilin dedim.

HİKAYENİN DEVAMI DAHA HAZİN

Lige SİVOK ve ESCUDE ile başlıyorsun, gayet doğal, zaten böyle olacağını öngördük ve söyledik.

Sonra kavga çıkıyor ve TORAMAN kadro dışı kalıyor, olabilir...

ESCUDE'nin formu düşüyor, normal...

SİVOK sakatlanıp sezonu kapatıyor, acı ama gerçek.

Takım Sivas maçına çıkıyor, bir bakıyoruz stoper NECİP.

Yetmiyor ve Necip de maçta sakatlanıyor.

Ve Pedro ilk maçına çıkıyor.

BU KADAR MI SANDINIZ?

Hadi artık çocuk güzel oynadı bari şimdi oynasın dediğinizi duyar gibi oluyorum, daha bitmedi.

Devre arasında bize olmazsa olmaz DANY lazım kavgası başlıyor.

Olurdu olmazdı, al takke ver külah derken DANY alınıyor.

Niye?

Çünkü PEDRO'dan umut sıfır.

Sportif Direktör; Bu çocuk şişmanlamış ve ağırlaşmış zaten ben gelmeden alınmıştı; diye demeç bile veriyor.

DANY ilk maç hafif zıtıyor ama idare ediyor, ikinci maç sağ bek idare ediyor, üçüncü GS maçı adama dalıp penaltıyla maçı veriyor.

Vermesini geçtik, bunalıma girip ben küstüm diyor.

Yetmez, sakat sakat milli maça çıkıp iyice sakatlanıyor.

Serdar Kurtuluş tahammül sınırlarını zorlayınca NECİP sağ beke geçiyor.

Ve nihayet Pedro tamamen ve alternatifsiz MECBURİYETTEN oynar hale geliyor.

Buraya kadar yanlış yalan birşey yazdığımı sanmıyorum.

Nokta. 

Şimdi ASIL SORU şu : Niye böyle oluyor?

Kesinlikle ve kesinlikle DEĞERLENDİREN gözler YE-TER-SİZ!!

ATİBA hikayesi ise çok basit; Taş gibi yazılı, kaşeli, imzalı : BEŞİKTAŞ'TA OYNAYAMAZ raporu var!!

Bu sistemin içinde yer alan bireylerin toplamı 360 derece etmiyor.

Ciddi SORUN VAR

Yaz transferlerine 360 derece EHİL değiller.

 

RÜZGAR SAĞNAK

ŞAMPİYONLUK ZAMANI!

24.03.2014 14:58

Çivisi çıkmış bir ülkede "kendi çapımızda" çocuklarımız için BEŞİKTAŞ duruşu üzerinden bir "mücadele" veriyoruz.

Ne önemi var demeyin.

111 yıllık Türkiye'nin TARTIŞMASIZ en eski ve ŞEREFLİ kurumunu kendi iktidar mücadelelerinin "şikeli" yöntemlerine "kenar süsü" yaptılar.

Kulübü İFLAS ettirdiler.

Stadını elinden almak istediler.

İnşaatı engellemek için doldurularak yapılmış ve adı "Dolmabahçe" olan bölgenin altında antik şehir var dediler.

UEFA' ya ihbar edip "ticari" ceza verdirdiler.

Onlarca devlet stadının tekini kiralamadılar.

Maçlara militanlar yollayıp sahaya indirdiler.

Saha kapama cezaları verdiler.

Yetmedi...

Düdükler üfletip, penaltılar, kırmızı kartlar uydurdular.

Ve hala bugün bizler bir noktadaysak, bu HAFİFE alınacak bir konu değildir.

Bizi öldürmeyen herşey daha güçlü yaptı.

Artık gönül rahatlığı ile 111 yıllık bu çınarın 222. yılında bile ayakta olacağına eminim.

Akıl, mantık, hesap, kitap zamanı değil artık.

Gönül, arzu, konsantrasyon, birlik, beraberlik, dayanışma zamanı.

DEV bir TAKIM olma zamanı.

Tüm Türkiye'ye şerefiyle oynayıp , hakkıyla kazanmanın "mümkün" olduğunu ispatlama zamanı.

Evet belki romantik, belki çocukca.

Belki bir polyannacılık belki bağımsız bir ruh hastalığı.

Her neyse...

Şayet bugün bu noktaya gelmiş isek.

Ben çekerim kürekleri.

Asılın küreklere...

 

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

 

 

1 KAHİN 1000 CAHİL

17.03.2014 13:55

Mustafa Denizli kimdir?

Basit yaw, bildiğin öğretmen, profesör, hoca, spor sosyoloji, psikolojisi, matematiği uzmanı bir BİLGİ insanı.

Hani meşhur 26. Hafta vardır, Vayyy KAHİİİİNNNNNN!!!!! dedirten.

26. haftada iki takım kalacak ve bir tanesi biz olacağız demişti ya hani.

Buyrun 26. haftaya geldik.

Durum nedir?

2 takım kaldı.

Beşiktaş ve Galatasaray.

Nasıl ya?

Fenerbahçe nerede?

"Kurul Kararı" ile bu yarışın dışına alındı.

Sebepleri burada yazmama gerek yok.

Nasıl olduğunu anlatmama bile gerek yok.

Zaten "samimi olarak" önemi de yok.

2011 yılının şampiyonu FB ise 2014 yılının şampiyonu olmasında da bence sakınca yok.

Ne de olsa CL yok.

Alt taraf ise tamamen koptu.

Burada mühim olan bu ligin dinamiklerinin DEVİNİMİ istatistiki olarak (istatistiki sapmalar elbette olabilir ) genelde 26. haftada yarışta 2 takım bırakıyor.

Tamamen BİLİMSEL bir durum.

Mustafa Denizli konuyla ilgili gözlem yapmış, tespit yapmış, çıkarımda bulunmuş MEDENİ bir insanoğlu.

KAHİN filan değil.

O kahin değil, fakat kesin olan tek şey var.

HEPİNİZ CAHİLSİNİZ...

 

RÜZGAR SAĞNAK

KOYAYIMDA ÖT!!

11.03.2014 13:05

Benim çocukluğumda bir oyun vardı, karşındakine bir isim söyle derdin, kafiyeli ve komik bir cevap verirdin.

-Kerim, de...

-Kerim...

-Ben seni severim, gibi.

Sonra "koyayımda öt" modası çıkmıştı.

-Kerim, de...

-Kerim.

-Koyayımda öt.

-Eeee uymadı?

-Uysa da kodum uymasa da, denirdi.

Melo gibi bir oyuncunun 3 sarı kartla henüz kart cezası almadığı bir ligde, ha keza Mehmet Topal, Ha keza Emre, Ha keza Bruno Alves..

Millete 5-6 tane uyduruk penaltı yaratılırken.

Daha dün akşam Fenerbahçe yine "tanrının eli" misali -aynı Galatasaray'ın Olimpiyat statında olduğu gibi- oynamadan en zor deplasmanı 0-3 kazanırken

Bütün bu SİRK düzenine, neden olduğu belli olmadan 3 maç ceza almış, bu güne kadar susmuş, dayanmış Biliç;

Kamon, giv mi e breyk!!! demiş...

Aman , aman, aman...

O kapağı montaj, dublaj, paralel haline getirmek için ne çabalar, ne taklalar dün akşam.

Aman, aman, aman...

Meğer masum Alman geçen hafta FB maçındaki pozisyona da PENALTI dememiş.

Uydumu şimdi Biliç hocam?

Valla bana soracak olursanız.

Uysa da kodu , uymasa da...

Biraz utanır ve kendinize gelirsiniz inşallah.

RÜZGAR SAĞNAK

MALİYETTEN BAĞIMSIZ YORUM OLMAZ!

07.03.2014 15:32

Eğitim serisi yazılarımdan biridir bu, şunu idrak ettim ki "maliyet/kalite/fayda" parametreleri tam anlaşılamıyor.

Quaresma güzel bir örnek, misal nasıl bir oyuncudur?

Yıllık 600 bine şahane ama 3.75 milyona rezalet.

Örnekleri istediğin kadar arttırmak mümkündür.

Dany, Lyon'da oynar mı? Escude Villareal'de oynar mı? Şedju Schalke 04'te oynar mı?

500 bin Euro brüt ise oynar ama İstanbul'da aldıkları NET 3-4 misli paralara oynayamazlar. 

Bu oyuncuların gerçek yaşları ile medikal/performans durumları "Bilimsel açıdan" Avrupa'daki kulübünde bilinir.

Artık 1-2 seneye kadar biteceklerini bilimsel olarak gördükleri an yeni kontratı vermez onun daha gencine girerler.

Ancak bu tip oyuncuların "foyası" daha 1-2 sene İstanbul'da çıkmaz.

Türkiye'de verginin %10 seviyesinde olması başlı başına YETMESİ GEREKEN bir tercih sebebi iken fiyat niye 4'e katlanır?

Şimdi "asıl sıkıntı" mevcut maliyet/kalite/fayda parametresini ister istemez İSTANBUL fiyatlarına göre kuruyoruz.

20 milyon EURO'luk bir Meireles kontratı yanında 2 milyon EURO'luk bir Atiba kontratı maliyet/kalite/fayda parametresinde MUCİZE gibi.

Aslında Hollandalı gözüğü ile baksan Atiba ÇOK ŞANSLI bir sporcu.

Peki neden? Nasıl oluyor bu işler? Kriter ne?

Birkaç temel neden sayabilirim, en önemlisi :

1- HIRSIZLIK/AKLAMA...

Belki bu biraz ağır kelime olabilir, arz-talep bu şekilde genel kabul görmüş ve fiyatlanmış diyebiliriz.

2- PİYASA RİSKİ

Her ne kadar CAS vasıtası ile resmi kontratları artık bir vadede almak mümkün olsa bile, doğal olarak adamlar günü gününe alamayacaklarını, bir kısmını kulüpten takacaklarını, hukuki davanın masraflı olacağını ve zaman alacağını biliyorlar. Bu yüzden "aynı fiyata" buraya gelmeye cesaret edemiyorlar.

3- PİYASA KALİTESİ

Artık her maç oynanan şehre güzel havayolu ile gitmek mümkün , azami 1.5 saat süren mesafe var, her şehirde illa güzel kalacak bir otel var. Bunlar çok uygun,olumlu. Fakat futbol medyasının seviyesi, ligin sertlik ve saha standartları, her maçın ölüm kalım derecesinde önemli olması, mevcut Türk hocalar, Anadolu şehirlerinin sosyal açıdan sıfır olması filan hala "çekilir" meseleler değil, ancak parayla çekilir gibi bir durum sürüyor.

ŞARK HİZMETİ PRİMİ NE OLMALI?

Şimdi Batı Avrupalı bir oyuncu için durumu anlarsın.

Ama Afrikalı için mesele ne?

Niye 300 bin nete oralarda oynayan adam buralarda 3'e 4'e katlasın?

%20- %30 anlaşılır farklardır ama niye %300 -%400 ??

Size HIRSIZLIK olduğunu daha güzel bir örnek ile ispatlayacağım : BASKETBOL

Avrupa piyasası oyuncuları gayet dengeli ve orantılı fiyatlar ile Avrupa'da dolaşıyorlar.

Niye orada böyle bir uçurum yok?

Aynı ırktan sporcular, aynı ülkeler, aynı şehirler, aynı iş kolu, benzer durumlar ama  farklı fiyatlandırma.

NİYE?

Bütçe KÜÇÜK olunca, kontratlar senelik olunca, çalacak/aklayacak pek "alan" kalmıyorda ondan, fizibilitesi az.

Yani hırsız/aklayıcı açısından...

Aman yanlış anlaşılma olmasın, yazdıklarım sadece TÜRKİYEYE ÖZGÜ şeyler değil.

Bunlar her yerde böyle veya böyleydi ama alan daralıyor, UEFA alan DARALTIYOR.

Avrupa Birliği içerisinde en ileri seviye temiz futbol Almanya'da en abidik gubidik olanı ise Portekiz'de oynanıyor.

Türkiye- Rusya ve Balkanlar halen muamma seviyesinde...

Bu sebeple bizimde bilinçlenip "alan daraltmamız" lazım.

Meraklılarına "eğitim yazıları" sürecek...

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

<< 1 | 2 | 3 | 4 | 5 >>

Etiketler

Etiket listesi boş.