Blog

KAVRAM KARGAŞASI !

30.01.2014 14:31

Bu yazı entel-dantel biraz uzun ve sıkıcı bir yazı olacak, şimdiden söyleyeyim.

Oyuncu seçimi / alımı / scout işleri vesaire konularında büyük "kavram kargaşaları" yaşanıyor, bunları netleştireyim istedim.

OYUNCUYU BULMAK

Kimse bir oyuncuyu bulmaz. Oyuncu zaten orda bir yerde oynuyordur. genç veya yaşlı fark etmez, küçük-büyük takım fark etmez.

Metin Tekin hocamın tabirini çok beğenirim, "yenetek bulunmaz, sen rastlarsın,o zaten vardır."

Beşiktaş takımı ile Barselona takımı arasında bakış açısı farkı vardır, sen Türkiye'nin o Dünyanın en iyi oyuncusunu arar.

Burak Yılmaz Türk liginin tartışmasız gol kralıdır ama Barselona takımı için söz konusu bile olamaz.

Önce tüm retorik burdan başlar : HANGİ SEVİYE İÇİN KONUŞUYORUZ VE BAKIYORUZ?

Bizim olayımız Beşiktaş olduğuna göre, yazının devamındaki örnekler buradan olacak.

Şimdi ikinci adıma geçiyoruz, takımın önünde duruyor, maçlarını izliyorsun, sıkıntılarını görüyorsun.

SANA NE LAZIM?

Bu sorunun 3 seviye cevabı vardır. Her 3 seviye farklı 3 seviye maliyet ile dengeli olması gerekir

1- Beşiktaşta oynayabilecek ve ilerde inkişaf edebilecek genç lazım. ( Maximum 1 milyon bonservis ve 500 bin maaş)

2- Mevcut sıkıntımı çözecek ve iş görecek oyuncu lazım ( Maximum 2 milyon bonservis ve 1 milyon maaş)

3- Fark yaratacak oyuncu lazım ( Sınır yok)

İşte asıl maharet bu RİSK YÖNETİMİNİ doğru yapabilmektir.

Beşiktaş gibi bir kulüpte asıl iş RİSK YÖNETİMİDİR, gerisi hikayedir, KAVRAM KARGAŞASIDIR.

Şimdi örnekleme olması için, son dönem transferleri formülün içine koyalım.

Neden OĞUZHAN mükemmel bir transferdir? Çünkü seviye 1 planlamasından seviye 3 netice çıkmıştır.

Neden ATİBA/OLCAY iyi bir transferdir ? Çünkü seviye 2 planlamasından seviye 3 netice çıkmıştır.

Neden MOTTA/TÖRE başarılı bir transferdir? Çünkü  seviye 2 planlamasından seviye 2 netice çıkmıştır.

Neden TOLGA başarılı bir transferdir? Çünkü seviye 3 planlamasından seviye 3 netice çıkmıştır.

Neden PEDRO/FREI fiyasko gözükmektedir? Çünkü seviye 3 maliyet, seviye 1 netice bile henüz vermemiştir.

Artık futbol evrensel bir oyun, tüm ligler canlı yayınla evimizde.

Tüm takımlar belli, oyuncular belli, milli takımlar belli.

Bilinmeyen, keşfedilecek, bulunacak bir alan kalmadı, HERŞEY ÇOK NET!

Artık futbol işi MALİYET/FAYDA ekseninde bir RİSK YÖNETİMİDİR.

BULMAK artık OLURUNU BULMAKTIR, Keşfetmek ise sadece senin rastlamandır, çoktan bilen 1000 kişi vardır.

Başarı ise ne amaçlıyorsan, onun Maliyet/Fayda parametresini tutturmaktır.

Ama neticede ŞAMPİYON olamazsan, algıda at hepsini çöpe, fayda etmez belki.

Ama kesin olan şayet BAŞARIRSAN kulüp hep SAĞLIKLI kalır ve hep SAMPİYONLUK potansiyelini bir sezon sonrasına taşır

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

BU EKİP ŞAMPİYON OLAMAZ

28.01.2014 14:52

Bursa - Eskişehir maçını izlerken aklıma geldi , bir tarafta DAUM öbür tarafta SAĞLAM, iki şampiyon HOCA.

Son şampiyonluğu kazandığımız sezon ikinci olan SİVAS, Başkan ve yönetimleri hala aynı.

FB' de 15 yıldır aynı yönetim, aynı profesyonel ekip, 5 kez şampiyonluk yaşamış.

GS'nin yeni yönetimi 2'de 2, eskiler var aralarında belki 5 kez, Mancini ve Tugay, değişik ülkelerde kim bilir belki kaç kez?

BÜTÇE yarışı bu işin önemli bir ayağı elbette.

Ama asıl farkı yaratacak olan BİLGİ yarışıdır, ŞAMPİYON takım BİLGİ ile BÜTÇEYİ "herkesten" iyi harmanlayandır.

Bakın "GEÇMİŞTEN" iyi harmanlarsan BAŞARILI olursun ama Şampiyon olmak için "HERKESTEN" iyi harmanlamak gerekir.

Önemli bir NÜANS.

Açıkça bir formül yazıyorum

Mevcut Yönetim + mevcut futbol yöneticileri + mevcut Teknik Ekip > ......... (hangi rakip??)

Noktalı yeri doldurabiliyorsanız siz doldurun.

O zaman geriye şu hesap kalır : BÜTÇE

BJK>BS / SİVAS / ESK / TS

BJK < GS/ FB

Beşiktaş en fazla üçüncü olur.

Velev ki bütçe olarak BJK = FB/GS olsa yarın.

Bu sefer BİLGİ olarak FB/GS > BJK olacağı için yine de ŞAMPİYON olamazsın.

Bu ekiple olamazsın.

Birini işaret etmiyorum, bir isim veya kişi suçlamıyorum, EKİP diyorum, kimse üzerine alınmasın.

Bunun nasıl olması gerektiğini ben bilemem.

Sadece bu olmaz diyorum.

Ve matematiksel olarak ıspatlıyorum,

Daha ne yapayım?

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

4 İŞLEM İLE STAT

27.01.2014 12:10

Stat bitince herşey bir anda güllük gülistanlık olacak şeklinde yanlış bir ALGI var.

Sanki bizler şu stat bitene kadar sabredeceğiz ama önümüzdeki sezon BOMBA transfer hamleleri ile yakıp kavuracağız.

Bu ALGI'yı bizzat YÖNETİM yaratıyor.

SABIR edilmesini isterken, güneşli gün vaadi var.

Aslında olan biten sadece GÜNÜ KURTARMAKTAN ibaret.

Fazla detaya girmeden 4 işlem ile durumu izah edeyim.

250 milyon Dolar mevcut borcun var.

100 milyon Dolar stat yatırımı İLAVE yapıyorsun.

Varsayalım stat geliri yıllık 50 milyon Dolar.

Demek kafadan 2 yıl daha gelirlerin ile stat borçlarını ödersin.

Eski borçların ise hala baki.

Özetle misal bu sezon 15 milyon EURO bonservis bütçesi vardıysa, seneye en fazla 25 olur.

Öyle 50 olacak hali yok.

Zaten rakiplerin her sezon ortalama 40-50 milyon dolar düzenli yatırım yapıyor.

Senin onların önüne geçecek bir FON oluşturman daha 3-4 sezon mümkün değil.

BUNU NİYE YAZIYORUM?

Ben hayaller, yıldızlar peşinde koşmuyorum.

Bugün, GERÇEKÇİ bedava hamleleri bile bilgisizlik, yetersizlik ,tecrübesizlik yüzünden yapamayan bir futbol yönetimi var.

Yarın biraz daha fazla para olsa ne fark edecek?

Sadece daha fazla para sokağa atılır, o kadar.

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

ANADOLU KARTALLARI

24.01.2014 12:02

Beşiktaş tam 20 aydır "Pedro Franco" hariç bonservis parası ödeyip YABANCI bir futbolcu almadı.

Pedro Franco ise "scouting" yapılanması hatırına ziyadesiyle parası verilip alınan "genç bir yetenek" sadece.

Oysa Beşiktaş nerden baksan 25 tane transfer yaptı, belki 20 milyon Euro bonservis parası harcadı.

Başta "kontenjan" kisvesi altında dikkatimi çekmemişti.

Ama sonradan uyandım.

Asıl mesele kontenjan filan değil.

Bilgin Gökberk'in deyimiyle "domestik" bir zihniyet, Beşiktaş futbol yönetimini ele geçirmiş.

Kendi çapı ve ilişkileri dairesinde, Pİ çarpanı bile olmayan bir seviyede, koskoca Beşiktaş takımını Anadolu Kartallarına çeviren bir zihniyet bu.

20 ay ve dördüncü transfer penceresinin son günlerini bu gözle seyredin.

Yeni Anadolu Kartalları imza için gün sayıyor muhtemelen.

Para sadece onlara çıkıyor, yabancılara değil.

20 ay ve 4 pencere ve 25 transfer sonunda NET gözüken bir HAKİKAT bu, yorum değil.

RÜZGAR SAĞNAK

 

BİLGİLİ DÖNEMİ

23.01.2014 14:58

Tarih herkesin üzerine uzlaştığı "ortak yalandır" demiş Napoleon.

10 yıl önce olan olayları bile bugün 20 yaşındaki gençler hatırlamaz, bu yüzden yazayım dedim.

16 yıl sonra efsane Başkan Süleyman Seba' nın üzerine gelmek zaten kolay iş değil.

Zaman değişmiş ve futbol "endüstriyel" olmak zorunda kalmış, 97 yaşında Beşiktaş 2 tane kulüp müdürü toplasan 10 kişinin emekleri ile yürüyor.

Fulya köhnemiş, tuvalet pisuarları sararmış, dökülüyor.

Stat 22.000 kapasiteli, henüz kombine, kart vesaire yok, tek sponsor BEKO ve 1 milyon USD.

Bir dönemin sonu ve yeni bir yapılanmanın mecburiyeti.

x x x x x

Türkiye anayasa kitapçığı,deprem  krizinde, tarihin en büyük ekonomik buhranı yaşanıyor, devlet-mafia-aşiret üçgeni olarak tarihe geçen dönem.

FB stadı yapmaya başlamış, GS ise UEFA kupası zirvesinde.

Bizim durum yazdığım gibi.

36 yaşında bu güne kadar tanıdığım en vizyoner, en akıllı, en büyüsü olan insanlardan biri BİLGİLİ.

Sadece bizim gibi BEŞİKTAŞLI değildi, takımın 11'ini say desen bilmezdi.

Ekibe bak : GÜRELİ - ALTINSAY - ORMAN - DEMİRÖREN - METE DÜREN.

Hepsinin mevcut pozisyonu belli, o zamanlar sadece isimsiz bir "EKİP" bunlar.

Önce Ümraniye'ye 5 yıldız tesisleri halletme, sonra İnönü'yü 33.000 kapasite ve localı şekle çevirme.

Profesyonel yönetim ekibi kurma, sponsorluklar bulma, ürün satışı, TV satışı.

İlk sezon fiyasko ama CL vizesi.

İkinci sezon fiyasko.

Üçüncü sezon REKOR puanla şampiyonluk.

Dördüncü sezon devre arası nerdeyse şampiyonluğu garantileme.

Ve...

3 Temmuz'un yanında leblebi çekirdek kalacağı büyüklükte bir DARBE.

İçerden, dışardan, mafyadan, rakipten, federasyondan, herşeyden...

Bıraktığı gün 23 milyon dolar borç çaktı dendi, batırdı dendi.

Şimdi o paraya oynamayan topçu alıyoruz.

Dedim ya, Bilgili bizim gibi Beşiktaşlı değildi.

Hayatını seçti ve çekti gitti.

Her akıllı insanın yapacağı gibi...

Kendisini 10 yıldır hiç görmedim, konuşmadım, iş yapmayız, akrabalığım yok ama hakikat budur.

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

SPORTİF DİREKTÖRLÜK TİYATROSU

20.01.2014 13:14

Son 10 yıldır Sportif Direktör ( Futbol Direktörü ) vesaire ünvanlar ile 3 büyüklerde çok hamleler oldu.

Bu yeni birşey değil.

Sinan Engin, Cüneyt Tanman, Aykut Kocaman filan kendi dönemlerinde bu tip ünvanlı işler yaptılar.

Süleyman Hurma diye bu işi kitap tarifine en yakın şekilde yıllardır icra eden bir insanda ayrıca var.

Önder Özen ismi üzerinde kurulduğu iddia edilen yeni modelin eski örneklerden farklı bir avantajı vardı.

Birincisi, kulüp siyaseti açısından Başkan " Ben bu işlerden anlamadığımı kabul ediyorum. Neticede ben bir "laz" müteahitim, benim vaadim bu işlerden en iyi anladığını düşündüğüm kişiyi tek sorumlu yapmaktır" diyerek kendini "KAMUOYU ve CAMİAYA" angaje etmişti.

İkincisi, Önder Özen camia içerisinde " Beşiktaşlı efsane futbolcu" imajı üzerine algılanan ve bu yüzden "sevilen" bir isim değil, bundan bağımsız olarak televizyondan ve sektörden  "beğenilen" bir isimdi. 

Özetle imza attığı gün televizyondan yaptığı muhteşem "balkon konuşması" üzerine, yönetimden bütçe nedir kardeşim sorusunun cevabını öğrendikten sonra, bunu,bunu,bunu alacağız, bu hoca olacak, bu böyle olacak. İtirazı olan Başkanla konuşsun, Başkan'ın itirazı var ise, bütçe içinde dediklerim yapılmıyor diye kamuoyuna ilan eder ve hemen istifa ediyorum diyebilirdi.

Bu imkanı ve gücü vardı.

Tüm konjonktür, algı, destek, beklenti bu yöndeydi.

Yapamadı.

Ve bu proje çöktü.

Şimdi tiyatrosu oynanıyor.

Bilin istedim...

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

İSİM, ŞEHİR, HAYVAN

16.01.2014 17:41

Devre bitince Fenerbahçe büyük puan farkı atmış olmanın rahatlığıyla biz transfer yapıp havayı bozma riski alamayız dediler, doğru racon budur.

Galatasaray ise ufak tefek eksiklerimiz var dedi ve devre biter bitmez, tık-tık-tık bellki önceden planlamış, anlaşmış oldukları adamları, doğru ve ya yanlış kendilerine göre kararlaştırıp almaya başladı.

Son büyük hedefleri bir solbek var, onu bekliyorlar.

Ama belli ki lig sürerken teknik kadro,yönetim ve profesyonel ekip yarışırken bir taraftan bu işlere çalışmışlar, önceden bitirmişler.

STRATEJİ NE?

Şimdi profesyonel bir kulübün önce bir stratejisi olur.

Misal belli bir POZİSYON mu? belli bir İSİM mi peşindesin?

Ünal Aysal tarihi "bir ÇİLEK arıyoruz" lafını ettiği zaman bir pozisyona adam değil , cazip bir İSİM arıyordu.

Veya biz "yerli sağbek" arıyorsak, 20 tane öyle veya böyle alternatif olabilir.

Veya "bütçemize göre" eksik yerlerimize adam arıyoruz dersin, bu bile bir stratejidir.

Eksik yerlerini tanımlar ve ilan edersin.

İHALE ŞARTNAMESİ NE?

Önder Özen %100 FUTBOL programında 1 adet fizikli, hava toplarına hakim, sert, ayakları iyi STOPER arıyoruz diyor, LESCOTT ismi konuşuluyor.

Sonra yok Heitinga, yok Dany gibi şartnameden alakasız adamlar zikrediliyor.

Ciddi ciddi niyetleniliyor.

1 orta saha ve 1 sağbek diyor,

Buradan anladığım stoper gibi NET bir tanım ve şartname yok.

Ama Tarık Çamdal olmayınca sağbek işi direk kapanıyor. İstenen "sağbek" değil yani sadece ÇAMDAL.

Ronaldinho olmayınca orta saha mevzusu kapanıyor.

O gün bu röportaj yapıldığında o isimler oluyor gibiydi çünkü.

Olana göre şartname yazılıyor, olmayınca tüm talepler değişiyor.

Bize sağbek lazım mı değil mi? Bize orta saha lazım mı değil mi?

Dany'nin mi ayakları iyi? Heitinga mı hava toplarına hakim?

Para var mı? Yok mu?

Ronaldinho'ya var, sağ bek, orta saha veya  stopere yok mu?

Bütçe ne?

Kriter ne?

Kim karar veriyor?

İsim mi? Şehir mi? Hayvan mı?

Bari o kadarını söyleyin ki biraz heyecanlanalım.

Anladık strateji filan yokda, bari eğlence olsun.

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

ESKİ TAS ESKİ HAMAM !

14.01.2014 16:54

Süslü hayaller ve türlü laf ebelikleri neticesinde 29 puana sabitlenen bir ilk yarı performansı yaşadık.

SİSTEM hayali ulaşılamaz bir şekil değil, neticede stratejik bir karar alırsın, kişileri seçersin ve sabredersin.

Lafta karar alındı, kişiler seçildi.

Sıra SABIR kısmına geldiyse ben şahsen gelişme oluyorsa sabrederim.

Ama bakıyorum ortaya R10 adı atılıyor, kim atıyor? Yönetici.

Teknik ekip çıkıyor ve "Kim istemez?" diyor, ben istedim demiyor.

Hadi bu çok ama çok özel bir durum, anlarım.

R10 gibi Altın Top ödüllü, halen faal 5 oyuncu yoktur, kupon ve bağımsız bir proje olarak görülebilir.

Sportif Direktör televizyona çıkıyor ve kamuoyu önünde X bir oyuncuyu çok beğendiğini ve takımında görmek istediğini söylüyor.

Daha sözün haftası dolmadan 2 yönetici "transfer gündeminde bu oyuncunun olmadığını" resmi ağızdan ilan ediyor.

Teknik Direktör X bir oyuncuyu çok istediğini aylardır haykırıyor.

Başka bir yönetici "transfer gündeminde bu oyuncunun olmadığını" resmi ağızdan ilan ediyor.

Scout şefi X bir oyuncunun mükemmel bir seçim olacağı yönünde rapor hazırlıyor, hiçbir türlü itibar edilmiyor.

Bu isimler doğrudur veya yanlıştır.

Bunu bilemem.

Ama kesin olan tek şey var.

Eski tas eski hamam devam ediyor.

Kendimizi kandırmayalım.

Burada beni üzen yegane şey, oynanan bu tiyatroda sistem adına seçtiğimiz isimler, İLKE adına duruş yapması gerekirken, gerçek durumun böyle olmadığı ALGISI yaratmak üzerine rollerini oynamaktadır.

İsimler sistemden onayından gelmiyor, yapılacak kim ise sisteme onaylatılıyor.

Çünkü yaz hamlelerinin durumu ortada.

29 puanın altında ezilmiş durumdalar.

Peki 58 puanla lig biterse ne olacak?

Veya aynı bugün gibi dördüncü?

 

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

STOPER!

08.01.2014 13:59

Can Bartu abiye birgün takım arkadaşı bir oyuncuyu sorarlar.

O kim ya der! Arkada bir çocuk duruyor o mu?

Zaman ilerler, devir değişir, Metin Tekin abiyle konuşuyoruz bir gün.

Ya Rüzgar, uzun boylu sağlam bir çocuğu alır oraya koyarsın, uzatacak ne var der.

İşte saha içi algısı budur.

Stoper!

x x x x

Bir kere BANKO bir stoper alacağız diyor Ulu Önder.

Çek milli takımının BANKO stoperini beğenmezler.

Türk milli takımının BANKO stoperini beğenmezler.

Kolombiya milli takımının gelecekteki BANKO stoperini beğenmezler.

Çift UEFA kupalı, Fransa milli takımının eski BANKO stoperini beğenmezler.

5 kupalı, Türk milli takımının eski BANKO stoperi ise kadro dışı.

Peki...

x x x x

Fizikli, atletik, hava hakimiyeti üst düzeyde, ayakları iyi ve mümkünse çabuk adam arıyoruz.

Ha bir de bizim şartlarımıza uysun, bonservis bedeli olmasın.

Eee olmuşken çalım atsın, şut çeksin, gol atsın, trivela filanda yapsın.

Madem gönlümüzden geçenleri yazıyoruz, niye hayallerimizi kısıtlayalımki?

Ben istedim bir göz, Alllah verdi 2 göz misali...

 

RÜZGAR SAĞNAK

R10 : PARA ÖNEMSİZ!!!

06.01.2014 15:04

Futbol işinde ödediğin paranın zerre önemi yoktur, asıl mühim olan kendi vizyonunun içerisinde KAZANACAĞIN paradır.

Elbette lafla peynir gemisi yürümez, ortada bir SAHA, kalede bir ÇİZGİ, statta bir TABELA ve ligde bir sıralama ve PUAN durumu vardır.

Konumuz RONALDİNHO.

33 yaşında senelik 6 milyonluk euroluk bir proje, 2 senesi 12 milyon Euro, 36 milyon TL.

Çok mu para?

Şayet seni CL'ye taşıyacağını düşünüyorsan BEDAVA!

9 iç saha maçında 80 bin kişilik olimpiyat statında 500.000 bilet satacağını düşünüyorsan BEDAVA!

3 büyük takımın tweeter takipçisinin toplamı 5 milyon kişiymiş, adamın tek başına takipçisi 8.1 milyon kişi.

Bundan faydalanacağını düşünüyorsan BEDAVA!

Lig tabelasına şapkadan çıkaracağı 12 puanlık tavşan olduğunu düşünüyorsan BEDAVA!

Konu R10 ise -ve bonservis bedeli ödemiyorsan- alacağı maaşın ZERRE önemi olamaz.

Asıl mühim olan senin hangi vizyonda adamdan ne beklediğindir.

Bunu sahaya, skora, bilançoya yansıtabilmendir.

Satıcının ne sattığı belli, alıcının performansı önemlidir.

Yoksa...

R10 ile Q7 kıyaslanamaz.

R10 ile henüz bu ülkeye gelmiş kimse kıyaslanamaz.

RÜZGAR SAĞNAK

 

 

 

 

<< 3 | 4 | 5 | 6 | 7 >>

Etiketler

Etiket listesi boş.