SAÇMALADIK ÖZÜR DİLERİZ!!!

06.10.2013 16:25

İlk 4 hafta takımın oyununu analiz ettiğimizde şu tespiti yapmıştık.

Bu takım böyle oynasın, bu ligde prensipte yenilmez.

Ancak 1 maç çok kötü oynarsın yenilirsin, 1 maç rakibin çok iyi oynar yenilirsin, 1 maç hakem faciası olur yenilirsin, 1 maç ise şansız bir gece yaşar yenilirsin.

Ama lig boyunca 5 defa yenilmek için geçerli başka bir sebep gözükmüyordu.

Burada önemli olan kısım "böyle oynamak" diye herhangi bir oyuncuya endeksli olmayan bir oyun yapısıydı.

Neticede bir iki özel oyuncunun sırtına binmiş bir takımdan ziyade, lige göre çok üstün geometrik bir planla, lige göre yüksek bir fitness seviyesiyle, kadro içerisinden olabilecek her alternatif takım, maç esnasında yapılacak 3 oyuncu değişikliği de hesaba katılacak olursa, süperligin mevcut takımlarına yenilir gibi durmuyordu.

Galatasaray maçı her açıdan istisna bir durumdu, birincisi bir derbi maçıydı, elbette hiçbir zaman sonuç kestirilemezdi.

Daha önemlisi rakibin içinde bulunduğu buhran, kendi varlığını devam ettirmek adına sahada herşeylerini vermeyi emrediyordu.

Fakat asıl en önemlisi, gayrı resmi 100.000 kişi önünde Türk futbol tarihinin seyirci rekorunun kırıldığı gece ortamda oluşan kontrol edilemez enerji patlaması meselesiydi.

3 faktör bir araya gelince olumsuz bir tabela sonucunun ortaya çıkması kabul edilebilir bir durumdu.

ANTALYA'DA NE OLDU?

Derbi gecesinin travmatik sonuçları neticesinde kağıt üzerinde Antalya deplasmanı olabilecek en güzel tedavi gibi duruyordu.

Sakin bir ortamda, hava değişikliği, son derece kapasitesiz bir rakip aynı zamanda galibiyet yüzü görmemiş bir dönemindeydi.

Oynanan ilk yarı, saha içi geometrisi yerli yerinde dururken, bir türlü takım gerekli arzu ve fitness seviyesini sahaya yansıtamıyordu.

Giren çıkan oyuncular yerinde seçimler olmasına karşı, saha içerisindeki ruhsuzluk durumu bir türlü değişmiyordu.

En kötü ihtimalle yenilmeden o sahadan çıkma hedefi bile gerçekleşmeden , pozisyon dahi vermeden yenilen 2 gol doğal olarak hepimizi endişelendirdi.

Evet, o gece ne oldu? 

Derbi gecesinin travması mı? Yoksa genel olarak bilimsel bir yükleme sonucunun olağan bir düşüş noktası mıydı?

Yoksa bu takımda diğerleri gibi yetenekli birkaç oyuncunun yokluğunu kaldıramayacak bir takım mıydı?

Biz mi abarttık?

İşte bu düşüncelerle içerisinde geçen haftanın sonuna doğru Almeida ve Motta'nın hastalıklarıyla süslenen endişeler, Eskişehir deplasmanının zorluk derecesiyle birleşince adeta psikolojik olarak hepimizi hakikat kapısına getirdi.

Ya biz abartmıştık, ya takım Antalyada saçmalamıştı.

Eskişehir maçında adeta takım Antalya maçında saçmaladığını söyleyip, özür diledi.

Yenilgi kontenjanının ikisini kullanmış olarak yolumuza devam ediyoruz...

 

RÜZGAR SAĞNAK