ÖNDER ÖZEN KARAR VERSİN...

02.01.2014 14:18

Önder Özen bir isim sadece, onun üzerinden aslında bir "zihniyeti" tartışıyoruz.

Soru basit, genel transfer çizgisini sürekli değişen yöneticiler ve teknik direktörler mi çizecek, yoksa HANCI olarak tayin ettiğimiz insan mı?

Beğenirsin , beğenmezsin. Elbette Önder Özen de bu işi ilk defa yapıyor ve 1 sezon "bilmediği" kısımları öğrenecek.

Bu yola çıktıysak şayet, 1 kişiye sabredeceksem, Önder Özen'e sabrederim.

HATALARI VE SEVAPLARI

Ömer Şişmanoğlu ve Gökhan Töre kararları -yerli konjontürü içinde- son derece doğru kararlardı.

Pedro Franco kararı ise "oyuncu" olarak gayet iyi fakat "oynayacak yeri olmaması" açısından ve önceliği olmaması sebebiyle sallandı.

Hoca buldu, kaleci antrenörü buldu, teknik ekibe takviye yaptı, daha ne olsun?

Kendi yüzde yüz inisyatifi ile yaptığı işler "ilk sezona" göre çizgi üzerinde.

YUMRUĞU MASAYA VURMAK

Hilbert'in kulüple yaşadığı husumette büyük resmi göremeyip Başkan'dan yana tavır aldı.

Ha keza Sezer transferini kendi istememesine rağmen yine Başkan inisyatifine boyun eğdi.

Eneramo transferini istememesine rağmen bu sefer "ayıp olmasın" diye Biliç'e destek oldu.

Frei'ı başta istiyordu, ama sonra gerek kalmadığını bilmesine rağmen alınmasına "artık gerek yok" diyemedi.

Holebas'ı çok istiyordu, para yok "ağlamasına" aynı bizim gibi kandı ve son dakika Frei golüyle yine "çırak" çıktı.

KAYBEDECEK NEYİ VAR?

Yöneticiler reklamı yapar gider, hocalar ise en kötü ihtimal ile kontratlarını tahsil edip 12-13 milyon TL'leri cebe koyup gider.

Önder Özen yeni kur üzerinden 13 bin EURO maaş karşılığı kellesini bu işe koymuş bir insan, valla yazık!!

Şayet dediğini yapmıyorlarsa bıraksın bildikleri gibi yapsınlar.

Kendi sevapları başkalarının günahlarına karışıyor.

I DID IT MY WAY...

Benim için aslında Önder Özen'in en büyük hatası, pozisyonunun "anlamını" tam idrak edememesi.

SD yönetim ve hocaya, yani ikisine birden MESAFELİ olmak zorunda.

SD, Hocaya teslim oldum diyemez, çünkü zamanı gelince onu kovacak makam o'dur.

SD, Yönetime de eyvallahı olmaz, çünkü ilk sıkışıklıkta onu kovacak makam o'dur.

SD top çizgiyi geçtiği müddetçe arkasını SADECE ve SADECE TARAFTARA (camia-kamuoyu) yaslayabilecek bir makamdır.

SD kafadan içerde ANTİPATİK olacağını kabul etmeli ve sadece BAŞARI gücü ile dışarda KAHRAMAN olmak için çalışmalıdır.

BAŞARI SD için tek çıkar yoldur.

Onun için ölecekse bile kendi kararları ve inandığın şeyler adına ölmelidir.

Frank Sinatra abimizin meşhur şarkısı çok önemli bir hayat dersidir, iyisi ile kötüsüyle, geriye dönüp baktığında, keşke şunun dediği, bunun yaptığına eyvallah demeseydim, KENDİ kararlarım yüzünden bunlar başıma gelseydi demelidir her insan.