HALİM NE KÖTÜ NE ŞAHANE !

04.11.2013 11:00

Profesyonel futbol tabelaya bağlı acımasız bir arenadır.

Galibiyet sevindirir, beraberlik üzer, mağlubiyet kahreder. Güzel futbol filan derler ama yalandır, bu alemde kral tabeladır.

Beşiktaş takımının Trabzon, Antep, Bursa, Eskişehir maçlarında ortaya koyduğu nerdeyse lig tarihinin en üst düzey oyun performansları son bir aydır ortalarda gözükmüyor.

Henüz nedenini hala anlayamadığımız Antalya deplasmanını istisna tutarsak Rize-Akhisar-Karabük üçlemesi oyun olarak lig seviyesinde son derece kalburüstü.

Aynı üçlüde Rize berabere, Akhisar mağlubiyet, Karabük maçını ise oyunsuz 3 puanla bitiren GS, son saniyede 3 maçı çeviren FB.

Ünlü Türk büyüğünün dediği gibi "Resultante importante ve luk at dı tabela" neticesini bugün puan tablosunda artık görebiliyoruz, gerideyiz..

İLK İŞ DOĞRU TESPİT

Hayal kırıklıkları ortamı sarıp sarmalayınca doğal olarak herkes sallamaya başlar ve sap ile saman karışır.

İyi misin? Kötü müsün? Kim iyi? Kim kötü? Neresi eksik? Neresi yanlış?

Ne yapmak lazım?

Kısa vadede çözüm tek ve belli, maç kazanmak lazım, bu kadar. 

Aynı maçlar 1-0 yazan tabelalar ile bitseydi, şu an sıkıntısı ve şikayeti olan kimse olmazdı burası net.

Bu 3 maçıda kazanacak derecede bir oyun, pozisyon sayısı, koşu mesafesi sahada mevcuttu aslında.

Eksik olan tek şey vasat tabela skorları yanında İSYANDI...

Büyük takımlarda 11 oyuncudan en az 1 ve ya ikisinin işler kötü gittiğinde insiyatifi eline alıp maça isyan etmesi beklenir.

Büyük maçların oyuncusu olmadığı iddia edilen Fernandes'in küçük maçlara katkısı beklenir.

Takım hiç hak etmezken yoktan bir tane var edip ,çakıp, maç kurtaran santrafor beklenir.

Takıma girmek isteyen bir yedek oyuncusunun, oyuna girip maçı kurtarması beklenir, büyük takım ritüelleri bunlardır. 

Aslında 10 maçın geneline baktığımızda bunları görmedik değil ancak takım olarak komple iyi oynamayınca bir kısırlık ve tedirginlik hakim.

STAT-CEZA-KAVGA-KADRO-KONTRAT

Stat eksikliği önceden bilinen bir dezavantajdı, elbette dezavantajdır.

Ceza üzerine tuz biber değil balsamik sirkeli sos oldu, dezavantajdır, seyirci en azından konsantrasyonu arttırırdı.

Kavga meselesi fiziken olmasa bile tatsızlık yarattı, dezavantajdır.

Kadro şişikliği fayda değil zarar getirir bunu zaten biliyoruz.

Fernandes ile Almeida'nın kontrat meselesi "iyi niyet" mecrasında fazla uzadı, artık ya çözmek ya kesip atmak gerekir.

OCAK AYI HAMLELERİ

Devre sonunu öyle ya da böyle güzel bir konumda bitireceğimize şüphem yok.

Ancak devre arası takviyeleri önce çok iyi düşünüp sonra çok iyi uygulamamız lazım.

Futbol piyasasında bu dönem çok iyi alternatifler mevcut, her zaman böyle olmaz, şanslı bir dönem.

Denthinho zaten gidiyor, Escude istersen gidebilir, anladığım kadarıyla Motta'da bile Ocak opsiyonu kulüpte.

Fernandes ve Almeida kalıyor mu? gidiyor mu?

Büyük maçlar harici Türk stoperle oynayabiliriz, Atibayı sağa, sola, ortaya çekebiliriz.

Her türlü yabancı üzerine planlama ve uygulama mümkün.

GÜNÜ KURTARMALI

Çok öyle atla deve bir sıkıntı yok fikstürde, lig sonuncusu Kayseri, Torku falan filan.

Fenerbahçe deplasmanı ile Kasımpaşa maçları zaten bir nevi telafi imkanı veriyor.

Sakin kalıp günü kurtarmalıyız, günler haftayı, haftalar devre arasını getirir.

Her türlü çözüm mümkün, yeter ki tespitler doğru yapılsın

Mevcut durumun en güzel tanımını MFÖ yapmış aslında : Halim ne kötü ne şahane!

 

RÜZGAR SAĞNAK